Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel ekonomik istikrarsızlık ve artan harcama gereksinimlerinin bir sonucu olarak, dünya genelinde kamu borcunun 2024 yılı itibarıyla tehlikeli boyutlara ulaşabileceğine dair uyarısını yaptı. Bu durum, özellikle gelişen ülkelerde sosyal ve ekonomik dengesizlikleri daha da derinleştirebilir. IMF, yıllık raporunda, pandeminin etkileri, artan enerji maliyetleri ve jeopolitik gerilimlerin kamu finansmanı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele aldı. Küresel kamu borcunun, 2023’te yüzde 97 seviyelerine ulaşması beklenirken, 2024 yılı itibarıyla bu oranların daha da yükselmesi öngörülüyor.
IMF, dünya genelinin karşılaştığı pek çok zorluk nedeniyle kamu borcu seviyelerinin yükselişine işaret ediyor. Küresel çapta artan enflasyon, yatırım eksikliği ve ekonomilerin toparlanma sürecinde yaşadığı zorluklar, hükümetlerin borç almak zorunda kalmasına yol açtı. Özellikle gelişen ülkeler, sosyal yardımları sürdürmek ve altyapı projelerini tamamlamak için mali kaynak araştırmak zorunda. Bu durum, daha önceki dönemlerdeki gibi kalıcı artırımlara neden olabileceği gibi, ağır bir borç yüküyle de sonuçlanabilir.
Pandemi sonrası dönemde, birçok ülke, sağlık hizmetleri ve sosyal yardımlar için harcamaları artırmakta. IMF’nin verilerine göre, birçok gelişen ülke 2024 yılında kamu borcunu daha da artırma ihtiyacı duyacak. Örneğin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde, borç yükü pandemi öncesi döneme göre yüzde 20 artmış durumda. Bu durum, o bölgelerde sosyal huzursuzluk ve ekonomik dengesizlikleri tetikleme riski taşımaktadır.
IMF raporunda belirtilen bir diğer önemli nokta ise, küresel borç seviyelerinin artmasının, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini tehdit etmesi. Yüksek borç seviyeleri, devletlerin sosyal harcamalarını kısıtlamasına, altyapı projelerinden ödün vermesine ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemesine neden olabilir. Özellikle eğitim ve sağlık gibi temel sosyal hizmetlerin finansmanında zorluklar yaşanabilir. Uzmanlar, bu durumun, yoksul ve savunmasız gruplar üzerinde daha fazla etkinin olmasıyla birlikte gelir eşitsizliğini artırabileceği konusunda da uyarıyor.
Ayrıca, artan kamu borcu seviyeleri, faiz oranlarının yükselmesine ve borç geri ödemelerinin zorlaşmasına da yol açabilir. Bu durum, ülkelerin mali istikrarını tehdit eden bir borç krizi ile sonuçlanabilir. IMF, bu bağlamda ülkeleri, borç yönetiminde daha dikkatli olmaya ve mali disiplin sağlamaya çağırıyor. Uzmanlar, devletlerin, sürdürülebilir borç seviyelerini korumak adına mali reformlar yapmaları ve harcamalarını etkin bir şekilde yönetmeleri gerektiği konusunda hemfikir.
Sonuç olarak, IMF’nin 2024 yılına dair yaptığı kamu borcu tahminleri, dünya genelinde ekonomik istikrarsızlık ve sosyal zorlayıcı unsurların artacağına dair önemli sinyaller vermekte. Hükümetlerin bu durumu önlemek için hızlı ve etkin adımlar atmaları kritik öneme sahip. Uzmanlar, finansal yönetim konusunda ihtiyaç duyulan reformların hayata geçirilmesi, şeffaflık ve hesap verme pratiklerinin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Eğer bu önlemler alınmazsa, küresel kamu borcu krizi, uzun vadede dünya ekonomisinin dengelerini bozma potansiyeline sahip.