Mayıs ayı, İzmir'de normalde bol yağışlarla geçmesi gereken bir dönemdir. Ancak 2023 yılı itibarıyla bu ay sadece 6 gün yağmur yağması, bu güzel Ege şehrinin su kaynaklarını gözle görülür şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar, bu durumun tarım, içme suyu temini ve genel ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
İzmir ve çevresindeki barajlarda su seviyesi son yılların en düşük seviyelerine geriledi. Geçtiğimiz Mayıs ayında, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, yağışlı gün sayısı 6 ile sınırlı kaldı ve toplam yağış miktarı, ortalamanın çok altında gerçekleşti. Özellikle Çamlı, Ödemiş ve Gödence barajları gibi kritik su kaynaklarının doluluk oranları, çiftçilerin endişe duymasına neden oldu. Bu barajların doluluk oranı yılın bu döneminde normalde yüzde 60-70 aralığında olurken, bu yıl bu oran yüzde 30'ların altına düştü.
Tarım uzmanları, bu durumun tarımsal sulama için yeterli su bulunamaması riskini artırdığını belirtiyor. İzmir, tarım açısından önemli bir şehir olduğu için bu durum, hem çiftçiler hem de tüketiciler için büyük bir sorun oluşturabilir. Üretim kapasitesinin azalması, gıda fiyatlarının artmasına ve oyuncular arasında mal temininde sıkıntılara yol açması muhtemel.
Uzmanlar, bu tür hava olaylarının artmasının temel nedenlerinden birinin iklim değişikliği olduğunu vurguluyor. İklim modellemeleri, kuraklık dönemlerinin daha sık yaşanacağını gösteriyor. Mayıs ayındaki sağanak yağışlardan yoksun kalmak, sadece mevcut su kaynaklarının azalmasına değil, aynı zamanda kırsal ekonominin de olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Uzmanlar, bu duruma çözüm olarak su tasarrufu yöntemlerinin uygulanmasını ve su yönetiminin daha etkili bir şekilde gerçekleştirilmesini öneriyor.
Yerel yönetimler, bu konuda çeşitli kampanyalar yürütme hazırlığında. Hem su tasarrufu hem de yağmur suyu hasadı gibi uygulamaların teşvik edilmesi planlanıyor. Bunun yanı sıra halkı bilgilendirmek adına çeşitli seminerler ve atölye çalışmaları düzenlenmesi hedefleniyor. Yok olan su kaynaklarının, gelecekteki nesiller açısından kayıp olmasını istemeyen bilinçli yurttaşlar, bu kampanyalara büyük ilgi gösteriyor.
Sonuç olarak, İzmir'de sadece 6 gün yağmur yağmasının yaratmış olduğu alarm durumu, çeşitli önlemleri gerektiriyor. Baraj seviyelerinde yaşanan düşüş, sadece tarım ve su temini için değil, aynı zamanda İzmir’deki ekosistem için bir tehdittir. Suyun bilinçli bir şekilde kullanılması, yerel yönetimlerin daha etkili su yönetimi stratejileri geliştirmesi ihtiyacı ile birlikte, bu sorunun üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir. İzmir’de bu yıl, alışık olduğumuz yaz mevsimi sıcaklığı ve kuraklığı, su kaynaklarının korunması adına daha dikkatli olmamız gereken bir dönemi işaret ediyor.